İyi Akşamlar...
Tekrardan bir blog yazısıyla sizlerleyim. Uzun bir süredir de üzerinde durduğum kadına şiddet konusundaki bu blog yazımda okuduğum bir iki tane makale üzerinden örnekler vereceğim. Bildiğiniz üzere ülkemizde kadına şiddet oranlarının yıllardan yıla arttığını biliyoruz. Dur diyemediğimiz bu konu çeşitli başlıklarla karşımıza çıkıyor. Bir kadını en çok yaralayan şiddet cinsel şiddettir.
Yaralarını kapatmak zordur. Kadına şiddet gösteren erkekler hiçbir zaman toparlanamazlar her zaman bu eğilimleri devam eder. Kadına yönelik şiddet yaygın bir toplumsal sorundur. Tarih boyunca sosyal yapımızın en
dinamik ve en temel kurumu olan ve toplumumuzun çekirdeğini oluşturan aile kurumu üzerinde
ülkemizde yıllardır tartışılan “aile içi şiddet”, “kadına yönelik şiddet”, “kadın cinayetleri”, “kötü
muamele”, “kadın intiharları”, “töre ve namus cinayetleri” ve“taciz ve tecavüz” gibi söylemler
gündemdeki yerini korumaya devam etmektedir. Şiddetin en yaygın görülen biçimi erkeğin kadına ve
çocuğa karşı uyguladığı aile içi şiddettir.(Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,TÜRKİYE’DE KADINA YÖNELİK ŞİDDET: NEDENLERİ, KORUMA,
ÖNLEME VE MÜDAHALE HİZMETLERİ)Bu hazin duruma gerek görsel, gerekse yazılı basın yolu ile
sık sık tanık olmaktayız.Ne zaman duracağını da ciddi anlamda bilmiyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder